Asim Yildirim - iyilik Vakti


İBRETLİK HİKAYE - iYiLiK VAKTi

Genç kız, el aynasında makyajını kontrol etti; \"-Gayet iyi.\" dedi. Güzelliğinden emindi. çevresindeki erkeklerin pervane olmasından zaten biliyordu güzel olduğunu. hayatın tadını çıkaran, sorunsuz yaşayan biriydi. Cep telefonu çaldığında, akşam arkadaşlarıyla hangi eğlence yerine gideceğine karar vermeye çalışıyordu. Telefondaki numaraya baktı, arayan annesiydi.
     - Alo… kızım, nasılsın?
     - iyiyim anne. Ne oldu?
     - Sana bir sürprizim var.
     - Sürpriz mi? 
     - Evet. çok aşırı eski bir arkadaşım, dostum şehrimize gelmiş…
     - Eee kimmiş?
     - Kim olduğu sürpriz. fakat onu, senin almanı istiyorum.
     - Ben mi? 
     - Evet, senin meslek yerine yakın olan parkı biliyormuş. Parka gitmesini ve seninle buluşmasını söyledim. Senin de parka gidip onu almanı istiyorum.
     - Anne, ben böyle şeyleri sevmem, kendin halletsen!?
     - Kızım 1-2 saatlik bir işim var. bununla birlikte seni bebekliğinden tanıyan bir arkadaşım. Seni görünce her zaman aşırı sevinecektir.
     - Amaaan. Peki peki… Nasıl tanıyacağım?
     -Evden çıkarken üzerine giydiklerini tarif ettim. O parkta bazı oturaklar piknik masası biçiminde. Parkın sinema tarafı girişindeki ilk piknik masasına otur. O gelince seni bulacak.
     - Tamam anne, tamam…
     - Kızım senden her gün mü bir şey istiyorum. üniversiteyi bitireli, hele de işe gireli bir fatura yatırmaya bile göndermedim.
     - derhal darılma, tamam dedim ya…
     - O nasıl tamam demekse… Neyse, hadi o zaman, izin al da çık, bekletme. Ben de işlerimi bitirip hemen geleceğim.

Genç kız, izin alıp çıktı. Kısa bir yürüyüşten sonra parka vardı. Bu parkta daha önce hiç oturmadığını ayrım etti. Arkadaşlarıyla herzaman paralı, lüks eğlence yerlerine giderlerdi.

Annesinin tanım ettiği, girişteki ilk masayı buldu, boş olan tarafına oturdu. Masanın diğer tarafında bir köylü kadınla, küçük kız oturuyordu. Onlarla tıpkı yerde bulunmaktan utandığını hissetti. 
\"-Annemin arkadaşı çabucak gelse de, şunlardan kurtulsam\" diye düşündü. 
Köylü hanım çekinerek seslendi;
     - Afv edersin kızım, bir şey sorabilir miyim? 
\"Kızım\" diye seslenmesi iyice sinirlerini bozdu. 
     - Ne mevcut, adres mi soracan!
katı çıkış karşısında bayan sesini alçalttı;
     - Hayır kızım, diğer bir şey soracaktım.
     - Sizin bu gibi cahiller ya adres sorar, ya para ister.
Köylü kadının kızaran yüzüne aldırmadı dahi. O sırada şık ve lüks giyimli, orta yaşlı bir kadının uzaktan yaklaştığını gördü. \"-Nihayet.\" diye düşündü. Ayağa kalkıp kadını karşılamaya çalışırken, bayan yanlarından geçip gitti. Somurtarak arka oturdu.

Yanındaki küçük kıza daha sıkı sarılmış köylü kadının gözünden bir damla yaşın süzüldüğünü gördü. kadın gözyaşını saklamak için diğer tarafa dönünce bir yüzündeki büyük yanık izi göründü. Genç kız manalı manalı güldü;
     - Bak basitçe gözyaşı dökebiliyorsun, yüzünde de çirkin bir yanık izi var. Burda ne bekliyorsun geç bir köşeye aç mendilini ağla… fakat ağlamaya benden bir şey koparacağını sanma, tamam mı?
hanım dayanamadı;
     - cahil deyip duruyorsun. Ne cahilliğimi gördün. Tanımadığım bir kadına, torununun birlikte hakaret mi ettim!
    - Oooo... laf yapmayı da biliyormuş.
    -Anlaşıldı kızım, sen üniversite bitirmiş, çok aşırı şey öğrenmiş olabilirsin ama insanlıktan sınıfta kalmışsın. Torunumu okutmak için uğraşacaktım. fakat seni görünce vazgeçtim.

ihtiyar bayan, küçük kızı alıp masadan kalkarken, boşalan yere doğru şık giyimli bir kadın yaklaştı. yanıt vermek için hazırlanan genç kız varlıklı giyimli, şık kadını görünce uzaklaşan yaşlı kadına yanıt vermekten vazgeçti. ihtiyar kadın geriye bakmaya çalışan küçük kızın başını eliyle engelledi.

Bir zaman sonra, genç kızın annesi parkta yanına geldi.
    - Merhaba kızım, Zeynep Teyzen nerde?
    - Kimse gelmedi anne. En son bir bayan geldi, yanıma oturdu. O da yalnızca dilenmek için gelmiş biriymiş.   
   - Allah Allah! Giyindiklerini çok aşırı iyi tarif etmiştim, seni nasıl bulamadı anlamadım. beraberinde küçük bir kız olacaktı. 
Genç kız bir an durakladı. 
   -Küçük bir kız mı?
   - Evet.
   - Anne! Biz zengin, kültürlü insanlarız. Herhalde arkadaşın da zengin, kültürlü biridir, değil mi?
    - Kültürsüz değil lakin varlıklı değil.
    - Sakın bana köylü bir hanım olduğunu söyleme.
    - Köyden gelen kadına ne diyoruz ki!
    - Oh… iyi iyi, köylü kadınları karşılamaya beni gönderiyorsun.
    - Kızım, o kadına bir borcumuz vardı. O zamanlarda borcumuzun karşılığı bir şey veremedik. \"Gün gelir, bir ihtiyacım olduğunda, ben kapınızı çalarım.\" dedi ve işte bu gün kapımızı çaldı.
    -Ne istiyormuş?
    - Torununu okutmamızı istiyor. Baban şimdi arabayla gelip hepimizi alacak, kayıt için okula götürecek.
    - Anne, o köylü kadına ne borcun olabilir ki, anlayamadım?
Annesi, kızının öfkeli ses tonuna dayanamadı;
    - Kızım, sen bebekken biz köydeydik.
    - Eee…
    - Sana yıllar evvela bahsetmiştim, köydeyken evimiz yandı, biz de inekleri, atları, tarlaları neyimiz varsa hepsini satıp köyden göçtük, demiştim.
    -Evet, hatırladım.
    - O yangınla ilgili bir ayrıntıyı, seni üzülebilir yada seni evde yalnız bıraktığımız için darılabilirsin korkusuyla anlatmamıştık.
    - Herhalde şimdi anlatacaksın…
    - Baban evde yoktu, ben de su doldurmaya köy pınarına gitmiştim. Lodos mt. ne diyorsunuz, işte o rûzgâr kimi aksi esiyormuş, yukardan aşağı filan. Sen beşikte uyuyorken rûzgâr bacadan içeri esince közler ocaklıktan tahtalara sıçramış, yangın başlamış. Pınar yerinden dumanları görüp koştuğumda alevler her noktayı sarmıştı. Birazdan yıkılacak gibi görünen eve gene de girmek için atıldığım anda Zeynep teyzen kucağına seni almış olduğu halde dışarı fırladı. O sahneyi hiç unutamam; onun kucağından seni aldığımda o çığlıklar atıyordu…
    - Niçin ?
    - Seni kurtarırken, sağ tarafı yanmıştı. Gelince görürsün sağ yanağında ağır bir yanık izi var. aşırı acı çekti çook. Dur ağlama, seni bu kadar üzeceğini bilmiyordum. Tamam kızım, bak makyajın akıyor, ağlama. Hah! Baban da geldi. fakat Zeynep teyzen hala bizi bulamadı…

Share this video :

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2013. Hikmetli Hikayeler - All Rights Reserved
Share by Download Templates
Proudly powered by Blogger